Topkapı Sarayı
Topkapı sarayı ve oradaki yaşam hem ülkemizdeki hem yurtdışındaki tarih meraklıları için adeta bir çekim merkezidir ve en çok merak edilen yerlerden biridir. Dünyada günümüze kadar gelebilmiş sarayların en eskisi ve en genişidir. Topkapı sarayı; Marmara denizi, İstanbul boğazı ve Haliç arasındaki tarihi yarımadanın ucundaki Sarayburnunda şehrin birinci tepesinde kurulmuştur. Doğu Roma akropolü üzerindeki 700.000 metrekarelik bir alanı kaplar. Saray; kara tarafından Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Sur-i Sultani, deniz tarafından Doğu Roma surları ile şehirden ayrılmıştır. Ayasofya’nın arkasındaki Bab-ı Hümayun (Saltanat Kapısı) dan girilen ve birbirinden geçilen 4 avlu çevresindeki mimari yapılardan oluşur. Etrafı bahçelerle ve meydanlarlar çevrilidir. Önündeki toplardan dolayı Topkapı Sarayı adını almıştır. 1460’lı yıllarda yapımına başlanan saray 1478’de tamamlanmıştır, Fatih Sultan Mehmet’in isteğiyle tek bir bina değil bir çok köşk ve çeşitli yapılardan oluşmuştur.
Saray yapıldığı dönemden itibaren her türlü ihtiyaca cevap vericek şekilde sürekli geliştirilmiştir fakat buna rağmen sarayda bir bütünlük vardır, ilaveler göze batmayacak şekilde yapılmıştır, bu Topkapı Sarayını diğer Avrupa saraylarından ayıran önemli bir özelliktir. Topkapı Sarayı’nda yapılan son yapılar ise Abdülmecid’in Avrupai üslupta yaptırdığı Mecidiye Kasrı ve Esvap odasıdır. Sultan Abdülmecid’in Dolmabahçe sarayını yaptırmasına kadar yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı imparatorluğunun ikametgahı, yönetim merkezi ve adeta kalbi olmuştur, padişahlar tarafından terk edildikten sonra bile içinde birçok görevlinin yaşadığı saray, önemini hiç yitirmemiştir. Padişahlar burada oturmasalar bile öldüklerinden naaşları buradan kaldırılır, sünnetler burada yapılır, Ramazan ayında padişah ve ailesi tarafından kutsal emanetler Dairesi ziyaret edilip bakımına özen gösterilirdi.
Birinci avluya Bab-ı Hümayun kapısından girilir, burada muhafız alay, darphane, saray fırınları, odun depoları, hasırcılar ocağı, cephane olarak kullanılan Aya İrini kilisesi gibi sarayın dış hizmet birimleri bulunurdu. Topkapı sarayının bugünkü ana giriş olan Bab-üs Selam kapısı ikinci avluya açılırdı, bu kapı adeta devletin kapısı idi. Devlet yönetiminin gerçekleştiği mekanların yer aldığı Divan meydanı (Adalet meydanı) dır. Sadrazam ve paşalar da dahil hiç kimse bu kapıdan at üzerinde geçemez, yaya olarak giriş yaparlardı. Sarayın tarihi boyunca pek çok görkemli törene şahitlik yapmış bu meydanda Divan toplantısının yapıldığı Divan-ı Hümayun (Kubbealtı) ve yanında Divan-ı Hümayun hazinesi yer alır. Kubbealtının yanında Harem dairesi girişi ile Zülüflü baltacılar koğuşu bulunur ve aynı yerde has ahırlarda bulunur. Adalet meydanının Marmara denizi yönünde ise mutfaklar ve ek hizmet binaları bulunmaktadır. Sarayın tek kuleside bu avludadır. Padişahın ve devletin adaletini temsil eden bu kuleye “Adalet kulesi” denilmiştir. Bu kule İstanbul’un her yerinden görünür ve bu kuleden bütün İstanbul ve liman gözetlenebilirdi, yine buradan 3 ayda bir yeniçerilere ulufe dağıtılırdı. Üçüncü avludaki Harem, Sultan III.Murat döneminde yapılmış ve Beyazıt’ta ikamet eden Harem halkı buraya taşınmıştır. Sultan II.Murat döneminde kurulan saray okuluna (Enderun) ait koğuş ve yapılarıda barındırır.
Padişahın yabancı elçi ve devlet adamlarını kabul ettiği rz odası, Fatih köşkü, Has oda gibi padişahlara ait mekanlar öne çıkar. IV.Murat zamanında Revan ve Bağdat köşkleri, Sultan İbrahim devrinde Sünnet odası, İtfaiye köşkü, Hırka-i Şerif dairesi, Kütüphane, Alay köşkü gibi yapılar inşa edilmiştir.
1863’teki yangında deniz kıyısında bulunan yazlık seray binaları (İncili köşk, Gülhane kasrı, Bamyacılar kasrı v.b) ortadan kalkmış ve daha sonraki zamanlarda bu alandan tren yolu geçirilmiştir.
Sarayın bugünkü alanı 80.000 metrekaredir. Tüm yapılar gibi Topkapı sarayıda modernleşen dünya sistemi içinde işlevini yitirmiş ve Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk’ün emriyle 3 Nisan 1924’te müze haline getirilmiştir. Cumhuriyet döneminde itibaren uzun yıllar boyunca yapılan onarımlar sayesinde büyük bir tarih ve kültür hazinesi olarak ihtişamlı ve bir o kadarda sade güzelliğine kavuşması sağlanmıştır. Mimari yapıları, Koleksiyonları ve yaklaşık 300.000 arşiv belgesi ile Dünyanın en büyük ve en zengin saray müzelerindendir.
Ziyaret Saatleri ve Konumu
Topkapı Sarayı sabah saat 10:00 ile akşam saat 16:00 arasında ziyaret edilebilir. Müze kart ile ücretsiz girilen saray'ın harem bölümüne girmek için ekstra olarak kişi başı 70 TL ödenmesi gerekmektedir.