Gizemli Taşlar : Stonehenge
Eski ingilizcede “Asılı Taşlar” anlamına gelen Stonehenge, Dünyada en çok tanınan ve ilgi çeken yapılardan biridir. Güney İngilteredeki rüzgarlı Salisburg düzlüklerinde yer almaktadır ve günümüze değin gizemini korumuştur. Üç metreden daha yüksek, dikine duran taşlardan oluşan ve bakıldığında gri taşlardan yapılmış dev bir yüzüğe benzeyen Stonehenge, göz alabildiğine uzanan arazide tek kesintidir. Stonehenge’nin görünümü zaman içerisinde farklılaşmıştır. İlk olarak M.Ö 3100’de iç kısmına küllerin konduğu deliklerle çevrili bir höyük, dışında da tek bir kayanın bulunduğu yuvarlak hendekten oluşmaktaydı. M.S 2100’de bunlar yok olmuş ve Stonehenge, aşina olduğumuz görünümünü almaya başlamıştır.
Stonehenge yaklaşık olarak 30 büyük taştan meydana gelmiş ve bu 30 taş, Searsen ve Lintel olarak adlandırılan 2 gruptan oluşmaktadır. Searsenlerin her biri 26 ton ağırlığında ve hepsi 3 metrenin üzerinde bir yüksekliğe sahiptir. Bir çember oluşturacak şekilde dizilmişlerdir. Linteller ise her biri 6 ton ağırlığında ve horizontal bir şekilde Searsenlerin üzerine yerleştirilmişlerdir.
Stonehenge yaklaşık olarak 30 büyük taştan meydana gelmiş ve bu 30 taş, Searsen ve Lintel olarak adlandırılan 2 gruptan oluşmaktadır. Searsenlerin her biri 26 ton ağırlığında ve hepsi 3 metrenin üzerinde bir yüksekliğe sahiptir. Bir çember oluşturacak şekilde dizilmişlerdir. Linteller ise her biri 6 ton ağırlığında ve horizontal bir şekilde Searsenlerin üzerine yerleştirilmişlerdir.
Stonehenge Prehistorik taşlar içinde tek örnektir. Taşlar yapay olarak şekillendirilmiş ve mimari bir plan çerçevesinde birleştirilmişlerdir. Örneğin dikine duran taşları birleştiren parçalar düz değil, her biri bir çember oluşturabilmek için belirli bir eğiklikte biçimlendirilmiştir. Bu taşların olağandışı görünümleri Güney Galler’deki Prescelly Dağın’dan buraya taşındıkları düşüncelerini güçlendirmektedir. Bunun yanı sıra Jeologlar taşların çok çeşitli olmaları nedeniyle, tek bir yerden gelme olasılığının olmadığını ve büyük bir ihtimalle farklı noktalardan getirildiklerini söylemektedir.
Tarih boyunca bu gizemli yapının mimarının büyücü Merlin olduğuna dair birçok efsane anlatılmıştır. Bu efsanelerin biri Briton kralı Aurelius Ambrosius’un taşları getirmek için Merlin’i kullanmış olduğudur. Bir diğer efsane de taşları Afrika’dan devlerin getirmiş olduğudur. Ne varki bugün kü arkeolojik bulgular Stonehenge’in efsanevi Kral Arthur döneminde yapılmadığını ve Arthur ile aynı dönemde yaşadığı söylenen büyücü Merlin’den de yaşlı olduğu ispatlanmıştır.
Arkeolojik veriler anıtın yapım tarihinin millatan önce 5000 ile 3000 yılları arasında olduğunu göstermektedir. Stonehenge’nin etkileyici bir düzende dizilmiş devasa taşlardan ibaret olmanın ötesindeki gizemlerinin ortaya çıkmaya başlaması yakın zamanlara dayanmaktadır. Taşlar Ekinoks’lara ve tutulmalara göre yerleştirilmiştir ve ufukta yükselen güneş, taşlar arasındaki boşluklara mükemmel derecede sığmaktadır. Bu tabii ki bir rastlandır değildir ve anıtın gizemli köklerine dikkat çekmektedir.
Astronomi profesörü olan Gerald Hawkins, Stonehenge’in tutulmaları tahmin etmek için yapılmış astronomik bir gözlem evi olduğunu düşünmektedir. Eğer taşların yerleştirilme biçimi ve bir birleriyle olan ilişkisi çözülürse anıtın ne için yapıldığıda anlaşılacaktır. Arkeologlar ve astronomlar Stonehenge’in 56 yıllık tutulma döngüsünü keşfetmiş, güneşin ve ayın hareketlerini Stonehenge’in yapısı içine yansıtıldığını bulmuşlardır. Stonehenge çevresinde bulunan taşların yada deliklerin hepsinin döngünün içinde farklı günleri yada yılları temsil ettiği artık bilinmektedir. Stonehenge’in bir tür ibadet merkezi olduğu fikride birçok insan için geçerlidir. Eski dönemlerde yaşamış insanların gizli bir yerde, gizli zamanalarda buluşmak ve kendi dini inançlarını törenlerle kutlamak için Stonehenge’i oluşturduklarıda düşünülmektedir.
Pek çok araştırmacı Stonehenge’in mimarlarının beklenmeyen ölçüde yüksek bir yeteneğe sahip olduklarını kabul eder. Bunların bir kısmı astronom rahiplerin tapınağı kontrol ettiklerini ve böylece ayı gözlemlediklerini öne sürmekte. Stonehenge’in ölçüleri üzerinde çalışan başka bir grup ise burayı yapanların standart bir ölçü birimi kullandıklarını belirtmektedir.
Stonehenge birçok yönden gizemini hala korumaktadır. Günümüzün arkeologları, astronomları ve mühendisleri bu sır dolu anıt hakkında araştırmalar yapıyor, sorulara devap arıyorlar ve hala cevapsız sorular mevcut. Son gelişme ise çok yakın bir tarihte bilim insanları tarafından yapılan radar taramaları sonucu Stonehenge’e yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta ve yerin sadece 1 metre altında gömülü taşlar bulundu henüz kazı çalışmaları başlamadı, ancak arkeologlara göre taşlar 4500 yıl öncesinden kalma ve bugüne kadar bilinen en büyük neolitik yapı, arkeologlar bu yeni yapıya Superhenge adını vermişler, bulunan bu yeni yapı gün yüzüne çıkarıldığında Stonehenge hakkında daha fazla bilgi edinilebileceğini düşünüyorlar.
Ziyaret Saatleri ve Konumu
Stonehenge sabah 09:00 ile akşam 17:00 arasında ziyaret edilebilir. 2 saatlik ziyaretin bedeli kişi başı 25 Eurodur.