Cumalıkızık Köyü
Cumalıkızık; mimarisinden doğal yapısına kadar, Osmanlının en erken döneminden, orijinalliğini yitirmeden günümüze kadar gelebilmiş nadide bir köydür. Osmanlı sivil mimarisini, en görkemli ve en iyi korunmuş şekliyle günümüze ulaştıran Cumalıkızık, Bursa ilinin Yıldırım içesine bağlı Uludağın kuzey eteklerinde kurulmuş ve hala yaşayan 5 kızık köyünden biridir. Diğer köyler ise, Hamamlıkızık, Derekızık, Fidyekızık ve Değirmenlikızıktır, civardaki köy halkının, Cuma namazı için toplanıp buraya namaz kılmaya gelmesinden dolayı adı Cumalıkızık olmuştur ve bu köylerin içinde en iyi korunmuş olanı Cumalıkızıktır.
Yaklaşık 700 yıllık bir geçmişi olan, her yerinden tarih fışkıran, doğal atmosferiyle adeta büyüleyici bir zaman dilimine taşır, ziyaretçilerini. Tarihine bakacak olursak, çok net bilgiler olmamakla birlikte, Bursa yakınlarında kurulan Osmanlı beyliği, kuruluşundan kısa bir süre sonra bölgeye hakim olmayı başarmış, 1326 yılında Bursa’yı, 1331’de İznik’i feth etmiş ve bölgede varlığını kesin olarak kabul ettirmiştir. Böylece Osmanlı halkının bu topraklara yerleşerek kent ve köyler kurmasını sağlamıştır. Bu civardaki köylere kızık adının verilmesi ile ilgili ise farklı görüşler mevcuttur. Bunlardan biri, Oğuz Türklerinin kızık kolunun 13. yüzyıl başlarında Moğolların saldırılarından kaçarak Orta Asya dan, İran, Suriye ve Anadolu gibi geniş bir coğrafyaya dağılması ve bir kısım kızıklarında Bursa civarına gelip bu köyleri oluşturması, diğer bir görüş ise Uludağ’ın dik kuzey etekleri ile vadilerin arasında sıkışıp kalan yöre köylerine bu konumlarından dolayı “Kızık” adının verilmesidir.
Cumalıkızık vakıf köyü olarak kurulmuştur. Yaklaşık 270 evin bulunduğu ve 180 kadarının halen kullanıldığı Osmanlı sivil mimarisinin dokusunu bugünde koruyan Cumalıkızık evleri, genellikle 2 yada 3 katlı, alt katlar kagir (Taş) üst katlar ise ahşap iskelet üzerine kerpiçten yapılmıştır. Evlerin alt katları genellikle ahır ve kiler olarak, üst katları ise ev sahiplerinin yaşam alanları olarak tasarlanmıştır. İç avlulu ve cumbalı evler birbirlerinin manzarasını ve gün ışığını kapatmayacak şekilde konumlandırılmış olup, özellikle dış kapıların tokmakları görülmeye değerdir. Döküm tekniği ile yapılan bu kollar, zamanının maden işçiliği hakkında bilgi vermektedir. Bir ilginç detay ise, Dünyanın en dar sokağıda burada bulunmaktadır. Bu sokağın ilginç bir hikayeside vardır, köyün güneydoğu tarafında kalan “Cin Aralığı” yada “Şeytan Çıkmazı” denilen bu sokak, sadece bir insanın geçebileceği kadar olup, sokağın başından bakıldığında çıkmaz sokak olarak görünür. Kurtuluş savaşı zamanında, Yunan askerleri köyü basıp, köy halkını camiye toplamış ve cami ile birlikte köylüleride yakıp yok etmeyi planlanmış fakat bir fırsatını bulan köylüler camiden kaçar ve bu aralıktan geçerek canlarını kurtarırlar. Köylülerin peşine düşen Yunan askerleri sokağa bakar fakat çıkmaz sokak zannederek köylülerin nasıl olupta yok olduklarını anlayamazlar ve buradan kaçan ancak Cin olabilir diyerek korkup köyden kaçarlar.
Meydan da bulunan 300 yıllık bir cami yanındaki hamam, zekariya hatun çeşmesi ve iki tane anıtsal tescilli Çınar ağacı, Cumalıkızık müzesi görülmeden dönülmemesi gereken yerlerdir.
1980’de anıtlar yüksek kurulunun kararı ile koruma altına alınan, 1981’de kentsel ve doğal sit alanı ilan edilen ve 2014 yılında UNESCO tarafından Dünya kültür mirası listesine alınan Cumalıkızık köyü, doğal dokusu ve mimarisi ile bozulmadan korunabilmiş nadir kültür miraslarımızdan birisidir.
Ziyaret Saatleri ve Konumu
24 saat ziyaret edilebilir.