Allah'ın Evi : Kabe

Allah'ın Evi : Kabe
Photo by ekrem osmanoglu / Unsplash

Kabe, Tevhid dininin yeryüzündeki ilk mabedi ve ibadet yeri, müslümanların kıblesi. Her gün dünya üzerindeki milyonlarca müslümanın, nerede olurlarsa olsunlar Namaz ibadetlerini yerine getirmek için yöneldikleri yapı. Kabe kelimesi “Hürmetli Mescit” anlamına gelmektedir. Kur’an-ı Kerimde Beytullah (Allah’ın Evi) gibi isimlerle anılmaktadır. Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından yapılmıştır. Mekke şehrinde Mescid-i Haram’ın ortasında dört köşeli, taştan yapılmış bir odadır. Dört yana bakan köşeleri, esen şiddetli rüzgarların etkisini azaltıp yapıya zarar vermesini engellemektedir. Amaliklerin yeniledikleri güne kadar Hz. İbrahim’in inşaa ettiği şekilde kalmıştır. Kabe’nin yönetimini hicretten önce II. Yüzyıl da Hz. Muhammed’in atalarından Kusa bin Kilab’ın eline geçince, onu yıkıp yeniden sağlam bir şekilde inşa ettirmiştir, daha sonra Kabe duvarlarının baktığı yönleri Kureyş kabileleri arasında bölüştürmüştür, onlarda evlerini Kabe’nin çevresine ve kapılarını Kabe’ye açılacak şekilde planlamışlardır.

Hz. Muhammed’in vahiy alışından 5 yıl önce bir sel sonucu Kabe yıkılmış ve yeniden yapılmıştır. Duvarlarını yapan usta Yunanlı (Rum) Yakum’dur. Mısırlı bir marangozda ona yardım etmiştir. Kabe’nin bir özelliğide ilk yapıldığı günden itibaren hiç bir İslam'i gurup onun konumunu tartışma konusu yapmamış olmasıdır.

Kuzey taraftaki duvarın üzerindeki su oluğuna “Rahmet Oluğu” denmektedir. 954 Tarihinde Sultan Süleyman gümüş olukla değiştirmiş, 1021’de Sultan Ahmet,  mavi çini nakışlı ve altın yaldızlı bir gümüş olukla değiştirmiş, daha sonra Sultan Abdülmecid 1273 yılında altın bir oluk göndermiştir ve bu altın oluk hala orada bulunmaktadır.

Rivayetlere göre Kabe’nin inşası tamamlandıktan sonra Hz. İbrahimin eşi Hacer Kabe’nin kapısına örtü asmıştır, daha sonraki zamanlarda da bu örtü geleneği Kabe’nin tamamına örtü serilmek suretiyle devam etmiş ve günümüzde hala her yıl yenilenmek suretiyle devam etmektedir. Bir dönem Kabe’ye putların sokulduğu, Araplar arasında puta tapıcılığın yayılmasına önayak olan kişilerin başında Amr bin Luhay vardı ve bu durum Hz. Muhammed’in Mekkeyi feth etmesine kadar sürmüştü. Hz. Muhammed Kabe’ye girdiğinde duvarlardaki resim ve kabartmaları sildirmiş ve putların kırılmasını emretmiştir. Böylece Kabe olması gereken şekle, müslümanların Hac ve ibadetleri için toplanma yeri haline getirilmiştir. Allah’ın bereketli kıldığı, ziyaretini ibadet olarak gördüğü Kabe, bugünde milyonlarca müslümanı ırk ve dil ayrımı gözetmeksizin etrafında birleştirmeye devam etmektedir.

Ziyaret Saatleri ve Konumu

Kabe, 24 saat açıktır ve ziyaret ücretsizdir.

premium bootstrap themes

Read more

Update cookies preferences